Pre-loader

KÜTÜPHANE

Metal dedektörleri çalışma prensibi

Metal dedektörlerinin mucidi, telefonu da icat eden Alexander Graham Bell’dir. 1881 yılında ilk metal dedektörünü geliştiren Bell’in amacı vurulan başkan James Garfield’ın göğsündeki mermilerin yerini tespit edebilmekti. Bu amacını gerçekleştiremese de Bell’in icadı pek çok kişiye ilham verdi. 1931 yılında A.B.D.’nde Gerhard Fischar ilk defa metal dedektörünün seri imalatını ve satışını gerçekleştirdi. Metal dedektörleri o günden bugüne dek başta toprak altı arama, güvenlik, gıda olmak üzere plastik, kimya, tekstil gibi pek çok sektörde kullanılmaya devam etmektedir.

Çalışma prensibine geçmeden önce, bir metal dedektöründe veya metal ayırıcıda bulunan kısımları tanıyalım;

  1. Metal Algılayıcı (Tarama Ünitesi)
  2. Kontrol Ünitesi
  3. Separatör (ayırıcı) Ünitesi

Metal dedektörleri yapsında bulunan bakır bobinler vasıtası ile sürekli bir elektro-manyetik alan oluşturmaktadır. Bunu radyo frekansları gibi de düşünebilirsiniz. Vericiden çıkan sinyaller alıcıda toplanır. Bu alandan herhangi bir iletken geçiyorsa bu elektro-manyetik alanda bozulmalar olur. Metal algılayıcının bu yapısı bütün metal dedektörlerinde aynıdır.

Elektro-manyetik alandaki bu bozulmalar, Kontrol Ünitesi tarafından değerlendirilir. Kontrol ünitesi, bu değişimi değerlendirirken faz ve genlik değişimleri, eşik değerin üzerindeyse bu durumu metal olarak algılar ve sinyal oluşturur. Bu sinyali metal dedektörün yapısına göre pnömatik tahrikli bir plakanın çalışmasında da kullanabilir, sesli veya görsel ikazda da kullanabilir, dedektör sonrası ayırma kısmında da kullanılabilir.

Metal dedektöründen geçen iletkenlerin ferrit özellikte (demir ve karbon çeliği) olmasına gerek yoktur. Non-ferrit olan Alüminyum, Bakır, Pirinç, Kurşun, Çinko ve Plaslanmaz Çelikleri (304, 316 vb.) de tespit edebilir.

Ayrıca Bakınız:

  • Plastik sektöründe kullanılan metal ayırma çözümleri nelerdir?
  • Metal dedektörü kullanmaz isem ne gibi problemlerle karşılaşırım?
  • Otomotiv sektörü uygulamaları